[b]
Küçük istavrit yiyecek bişey sanıp
Hızla atıldı çapariye
Önce müthiş bir acı duydu dudağında
Gümbür gümbür oldu yüreği
Sonra hızla çekildi yukarıya
Aslında hep merak etmişti
Denizlerin üstünü
Neye benzerdi acep gökyüzü
Bir yanda büyük bir merak
Bir yanda ölüm korkusu
“dudağı yarıklar” denir,şanslıdır onlar
hani görüp de gökyüzünü, insanı,
oltadan son anda kurtulanlar.
ne çare balıkçının parmakları
hoyratça kavradı onu
küçük istavrit anladı yolun sonu
Koca denizlere sığmazdı yüreği
Oysa şimdi yüzerken
Küçük yeşil leğende
Cansız uzanıvermiş dostlarına
Değiyordu minik yüreği
İnsanlar gelip geçtiler önünden
Bir kedi yalanarak baktı gözünün içine
Yavaşça karardı dünya
Başı da dönüyordu
Son bir kez düşündü derin maviyi
Beyaz mercanı bir de yeşil yosunu
İşte tam o anda eğilip aldım onu
Yürüdüm deniz kenarına
Bir öpücük kondurdum başına
İki damla gözyaşından ibaret
Sade bir törenle saldım denizin sularına
Bir an öylece bakakaldı
Sonra sevinçle dibe daldı
Gitti ,tüm kederimi söküp atarak
Teşekkürü de ihmal etmemişti
Birkaç değerli pulunu elime avuçlarıma bırakarak
Balıkçı ve kedi şaşkın baktılar yüzüme
Sorar gibiydiler, neden yaptın bunu diye
“Bir gün” dedim, “bulursam kendimi
yeşil leğendeki küçük istavrit kadar çaresiz
son ana kadar hep bir umudum olsun diye”